İnsanın hissettiği kırgınlığın derecesi yapılan hatanın büyüklüğünden çok, o hatayı gerçekleştiren kişiye duyduğu güvenin büyüklüğü ile alakalıdır. Biz insanlar hayatımızda -ki hayatımızda güvenmediğimiz bir ton insan bulunuyor- veya yakınımızda güvenmediğimiz insanları tutmayız, çünkü konfor alanımızı gasp edip içten içe bir huzursuzluk, rahatsızlık hali yaratırlar. Yakınımızda tutup "en iyi arkadaş" olarak nitelendirdiğimiz insanlar ise onlara kendimizi filtresiz ve sansürsüz açabileceğimize inandığımız için "en iyi arkadaş"larımızdır. Onlara karşı tolerans seviyemiz her zaman için esnek olmuştur. Zaman zaman kırıcı sözler söylediklerinde bile altında bir sebep aramayız, "dilinin ayarı kaçtı, bu aramızdaki yakınlığın getirdiği bir düşünmeden konuşma hali." deriz. "Kol kırılır yen içinde kalır" der ya büyüklerimiz, en yakın arkadaşlıklar cidden böyledir. Sorunlar olsa da uzatılmadan çözülür, diğer arkadaşlar ve aile üyelerine bu sorunlar açılmaz...